28 Aralık 2010 Salı

mavi

çok seviyorum maviyi.

sanırım babamın masmavi gözleri ilk sebebim. gökyüzünün, denizin rengi olması zaten cabası.
"huzurun rengi" de diyorlar mavi için. ama benim için değil..

mavi benim için dinginlik, sonsuz huzur falan ifade eden bir renk değil kesinlikle. bir kere beni heyecanlandırıyor mavi. mesela mavi bir elbise giydiğimde kendimi masumiyet müzesi gibi hissetmiyorum, tam tersi alımlı ve hatta iddialı hissediyorum. belki kendime yakıştırdığım nadir renklerden olduğu içindir, bilmiyorum.

bir de şu mavi mi yeşil mi belli olmayan, herkesin farklı bir yorum getirdiği, kimisinin mavi diye yırtınırken kimisinin yeşilde ısrarcı olduğu renge ağır aşığım. zaman zaman gözlerim de o renk oluyor. (ağlarsam, o renk birşey giyersem, denizden yeni çıkmışsam..) o zaman gözlerime bakmaya bayılıyorum, koskocaman açıp, içindeki renkleri çözmeye çalışıyorum. kendimi en çok sevdiğim zamanlar bunlar.

duvarlarım açık mavidir, gökyüzü mavisi dedikleri. evet, biraz huzurlu bir his verdiği doğru. ama halımdaki daha koyu maviler de yine içimi kıpır kıpır ediyor, mavi minderim davetkar ve ısrarcı.
giydiğim her mavi kıyafette de mutlaka bir heyecan gizlidir, bir bilinmezlik, bir gizem.

neden maviyle ilgili konuşasım geldi hiç bir fikrim yok, tek bildiğim bugün, 28 aralık günü benim için mavi bir gün, hem de hiç sebepsiz. mavi bugün. her yer mavi hatta benim gözümde şu saniyede. mavi pijamalarını giy, mavi çarşaflı yatağına, mavi yastığına gömül ve masmavi düşler gör diyor bugün birşey bana.

herkese benim gördüğüm maviden hediye ediyorum yeni yıl için. bana verdiği heyecanı versin herkese, beni ettiği gibi mutlu etsin herkesi mavi dünyalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylemeden edemicem..