9 Aralık 2010 Perşembe

çocuklar gibi şendik

bir kere benim sevgilim bir harika.
orada bir anlaşalım.

benim çocuk ruhumu bildiğinden, beni eşşşekler gibi mutlu etmenin yolunu bulmuş. bana çocuk hissettirsin kendimi. ve bunu yaparken aptal çocuk taklidi yapan ses tonları, saçma sapan oyunlar kullanmasın, bulsun işte yolunu.

hiç bulmaz mı! bana bir bilet aldı, sirk için. evet bildiğimiz sirk. italyan sirki 'Medrano' . pek fikrim yoktu ya, sadece sirke gideceğimiz için, sadece beni düşünerek bunu bulup ayarladığı için mutluydum. bugündü sirk, gittik beşiktaş'tan güzelim dolmabahçe boyunca yürüdük, ve o tatlı sirke vardık.

bir kere çok büyük inanılmaz bir sirk değil. daha çok kendi halinde, az kadrolu, şirin diyebiliriz. ama o az kadrodan neler çıkmış, görmeden inanmazsınız. bir açılış şovları vardı ki, gerçekten hepimiz nefeslerimizi tuttuk, çığlıklar attık. finali de aynı şekilde, kalpleri yerinden çıkartacak cinstendi. çok fazla anlatmak istemiyorum gerçekten çünkü bir kişi bile okuyup özenip gitse, mutlu olurum, birilerine o keyfi yaşatabildiğim için.

ben kaan'a teşekkür edip duruyorum, çok eğlendim çok. çocukluktan kalma heyecanları, mutlulukları bir akşamda yaşadım yine. yürüyen köpekler, akıllı papağanlar, kediye dönüşen kaplanlar, şovmen atlar, saçma sapan palyaço, birbirinden esnek sinir bozucu akrobatlar ve çok yaratıcı isimleriyle crazy boys, motorcular. hepsi birbirinden keyifliydi, inanılmazdı. önerim, herkes gitsin görsün ya, sadece minik çocukları oyalama amaçlı hazırlanmış gösteriler değil bunlar, emek var içinde, çok hem de.

ha bir de, beşiktaş'ta sevgilimi beklerken çok hüzünlü bir an yaşadım. orada benimle aynı yerde aynı göğün altında binlerce insan vardı ama çok azı farketti benim kitlendiğim şeyi.
göçmen kuşlar.. yavaş yavaş toparlanıp bizi terkedenler. bir anda terkedilmişlik hissi kapladı içimi, bütün kuşları tutup onları kış boyunca sıcak tutma sözü vermek istedim, gitmesinler diye..

1 yorum:

söylemeden edemicem..