6 Mayıs 2010 Perşembe

rüya

rahmetli freud'u çok anarım ben. şu bilinçaltımızdan, idimiz, egomuz, süperegomuzdan falan çok bahsederim, hele o bastırılmış arzularımızın davranışlarımıza yansıma şeklini kendimde ve çevremde gözlemleyerek adama hayran olur dururum. ama en çok rüyalara takığım ben. nedir rüya, neden görürüz, nasıl görürüz, gerçekten bilinçaltımız mı konuşur biz uyurken, söylendiği gibi saatlerce sürdüğünü sandığımız rüyalar bir kaç saniyeye mi sığıyor, rüyaların tersi mi çıkar, vs vs çok fazla soru var bu konuda kafamda ve aşırı ilgimi çekiyor, deliriyorum rüya olayının sırrını çözmek için.
kendimi iyi kötü biliyorum, bir olaya taktıysam, rüyama girer. birşeyden çok korktuysam, rüyama girer. (ya da rüyama girer, sonra ben ondan çok korkarım.) birini düşünüyorsam gereğinden fazla, rüyama girer. birini özlediğimi hissetmişsem bir anlık, rüyama girer. bana biri ya da birşey, birisini hatırlattıysa o da rüyama girer. işin tuhafı, film gibidir benim tüm rüyalarım. bazen bildiğin aksiyon filmi çekerim. kovalamacalar, anlamsız polisler silahlar kaçaklar, suçlular falan kol gezer. bazen birileri ölür ya da vahşice öldürülür, dram çekerim kendimce. romantik komediler ya da anlamsız hani o bu filmi gerçekten neden izliyordum duygusu veren senaryosuz saçmalıklar da rüyalarımın vazgeçilmezlerindendir.
en çok da alkol aldığım gecelerin rüyaları efsane olur. kendini bilmeyen sahneler zinciridir genelde ama, bazen de açık ve net, bütün gerçekleri pat pat yüzüme vuran rüyalar görürüm. işin garip yanı, her saniyesini de hatırlıyorum sarhoş yattığım halde. dün gece mesela, nasıl sarhoşum belli değil, ama gördüğüm rüyalar o kadar net, o kadar ne olduğu belli, o kadar ne demek istediği belli ki, işin içinden çıkamıyorum sabahtan beri.
son zamanlarda takıldığım çok fazla konu olmakla beraber, özellikle biri var aklımı çok kurcalayan. bir iki gündür azaldı diyordum ki, iki gecedir rüyama giriyor bu tuhaflık. gündüz yüzünü görüp de söyleyemediğim, hayalini bile kuramadığım ama sonradan bilinçaltıma ait olduğunu keşfettiğim şeyleri söylüyorum ona, ne hissediyorsam, ne istiyorsam anlatıyorum çat diye. evet rüyamda oluyor bu, ve evet hatırlıyorum. kabul, tuhaf. ama biraz alkol kesinlikle orada bir yerde rüyayla ilgilenen bir kısma doping etkisi yapıyor. bence şu meşhur norveçli bilim adamları biraz da bu konu üzerinde çalışsın, alkolün bir başka işlevini keşfettim diye gururlanırım ben de.
sözün özü, rüyalarımda buluşuruz, oradan da kaçamazlar herhalde. istediğimi söylerim, dinlemek zorunda karşımdaki. ne de olsa benim rüyamdayız, benim kurallarım geçer, benim dediğim olur orada. kendimi en güçlü hissettiğim yer rüyalarım, ona da müdahale edebilecek biri yok şansıma..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylemeden edemicem..