11 Aralık 2009 Cuma

teşekkür..

çok değil, kısa süre önce hayatta herkese kızmayı bırakıp bana kattıkları için teşekkür etmeyi öğrendim. ve sakince düşündüğümde beni en çok sinirlendiren ya da üzen insanlara bile büyük bir teşekkür borçlu olduğuma karar verdim. bazılarını itiraf etmesi zor, bazılarına minnetimi göstermemin yolu yok, ama yine de hepsine teşekkür edeceğim..



herkesten önce, aziz tamer'e teşekkür ederim. uzun zaman önce uzaklara giden ama gözlerini üzerimizde hissettiğim, yaşarken bile bir melek olan, güleryüzlü, çalışkan, fedakar ve yumuşak kalpli dedem. beni hep el üstünde tuttuğun, kulaklarımı deldiğin, huysuzlandığımda bana kızmadığın, acıktığımda bana menemen yaptığın, alsancak'a çıktığımızda selam verdiğin herkese beni nişanlım, sevgilim, ya da sevgili torunum diye tanıtarak şımarmamı sağladığın, elimden tutup karış karış her yeri gezdirdiğin, paten kayarken düşmemden korktuğun için bana magnum rüşveti verdiğin, kumandayı almama hep izin verdiğin, iğneci aziz'in torunu olmanın gururunu yaşattığın, seni kızdırırken bile beni çok sevdiğin, hep sevdiğin için sana teşekkür ederim. seni her an özlüyorum.



sevim bezci'ye teşekkür ederim. ondan nefret etmeme sebep olan aşıları bana yapıp, yıllarca kahrımızı çektiği için.



nesrin öztürk'e teşekkür ederim. kadıköy anadolu'dan boğaziçi'ne, elde ettiğim her akademik başarıda payı olan, bana matematiği öğretmiş, beni her zaman diğerlerinden ayrı tutan, yıllarını ben, kardeşim ve bizim gibi afacanlara ayıran sevimli insan. seni her zaman çok sevdim.



muazzam memişoğlu'na teşekkür ederim. özüne sahip olamasam da bana bir teyzeden beklenen her şeyi sağladığı, beni kızı gibi sevdiği, bana bir ağabey, bir kardeş verdiği, annemin en yakın dostu olduğu için. öğretmen, anne, teyze, o da bir melek.



emre gümüş'e teşekkür ederim. futbolcu kartı oynarken beni hiç dışlamadığı, beni bir erkek çocuğu gibi görüp beni her zaman ciddiye aldığı için. onun birtanem deyişinden kıymetlisi yoktur. abi, dost, can yoldaşıdır.



cenk çıtıroğlu'na teşekkür ederim. ilkokulun ilk günü ailemi bile unutmama sebep olduğu, elele tutuşup benimle erenköy'ün bahçesini talan ettiği için. boğaziçi'nde olmasaydı da onu hiç unutmazdım.



naz diriarın'a teşekkür ederim. erkeklerle büyümüş olduğumdan dolayı farkedemediğim gerçeği bana farkettirdiği, ilkokul1den beri hep en iyi arkadaşım olduğu, ilk aşkımı paylaştığı, lisede, üniversitede dostluğunu sürdürdüğü, her doğum günümde elimi tuttuğu, bana ilk kez kız kardeşim diyebileceğim insan olduğu ve olacağı için.



ali berhan memişoğlu'na teşekkür ederim. tek çocuk olduğum 5 yılda bana tek çocuk gibi hissettirmediği, doğduğu andan itibaren kardeşim olduğu, uzaktayken bile yakın hissettirdiği, benimle beraber her yere geldiği, hep gülümsediği, hiç kızmadığı, benim biricik dostum olduğu ve yemek istemediğimde çaktırmadan köftelerimi götürdüğü için.



viktor barzilay'a teşekkür ederim. yalnızca babası annem ve babamı tanıştırdığı için değil, bebeklik arkadaşım olduğu, fotoğraf albümlerimde benim kadar çok resmi bulunduğu, abant'ta benimle beraber burak kut sandığımız adamla saklambaç oynadığı, hala fotoğraflara bakıp anlam veremediğimiz her türlü saçmalığı benimle yaptığı, dünyanın en şeker gülümsemesine sahip olduğu, büyümeme şahit olduğu ve büyümesini izleme şansına sahip olmamı sağladığı, hayatımın her döneminde yanımda olacağını bilmenin güvenini yaşattığı için.



mehmet sezgin'e teşekkür ederim. ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu ona asla anlatamayacak da olsam, en iyi erkek arkadaşım olduğu, yıllar geçse de o beni hiç terketmediği, herkesin değil benim ne hissettiğime değer verdiği, gözlerimin dolmasına dayanamadığı, beni üzenleri sevmediği, balkonda saatlerce benimle muhabbet ettiği, herşeyi paylaştığı, ilkokuldan beri maymuna benziyorsun esprilerimi ciddiye almadığı, ona küstüğüm zamanlarda bana yalvardığğı, ortaokulda bana sürekli evlenme teklif ettiği, alkolden nefret etse de ben istediğimde içtiği, beni daima çok eğlendirdiği, güldürdüğü, elimi tutmaktan hiç bir zaman vazgeçmediği, beni hiç bir zaman yalnız bırakmadığı, hep yanımda olduğu için çok çok teşekkür ederim.



lanet olası ömer'e teşekkür ederim. senden nefret ediyorum, bana yaşattığın korkunç zamanlar için. ama yine de sen olmasan asla basketbola başlayamayacaktım, asla gülfemle, doğayla, dickella, gökayla, kutluyla, zazayla, zeki abiyle, beril ablayla, mehmet abiyle tanışamayacaktım. dereağzı hayatını yaşayamayacaktım ve o güzel anıları biriktiremeyecektim. teşekkür ederim. canın cehenneme.



mark dickel'a teşekkür ederim. hayatımın en büyük heyecanını yaşattığı, kulübe döndüğü gün heyecandan kalbinin yerinden çıkmasının ne demek olduğunu anlamamı sağladığı, bana formalarını verdiği, defterlerime yazdığı, her maçında yanıma gelip benimle sohbet ettiği için. ne aşıktım ama sana.. hala heryerde destine dickel yazılarım durur, sorma.



gülfem elitez'e teşekkür ederim. o zamanlar kimseyle paylaşmadığı sırrını benimle paylaşacak kadar bana güvendiği, yollarımızı ayıranlar da olsa benden ayrılmadığı, dönülmez akşamın ufkunu, kara kara kapkara'yı benimle paylaştığı, ağlarken elimi tuttuğu, annemler yokken ev arkadaşım olduğu ve hep burda bir yerde, bende kaldığı için.



cengiz özdemir'e teşekkür ederim. protestolarımıza gülüp geçtiği, bana türkçeyi öğrettiği, özdemir asaf'ı, attila ilhan'ı bana sevdirdiği, üçüncü şahsın şiiri'ni bir ağızdan söylediği, bana hep güvendiği, beni sadece bir öğrenci değil bir birey olarak gördüğü, beni hep ciddiye aldığı ve derdimi, hayatımı sorduğu için.



doğa topbay'a teşekkür ederim. yağmurda benimle koştuğu, halterimi düşerken tuttuğu, sevimli tellim olup beni hep affettiği, yıllar sonra bile ilk günkü gibi doğal kaldığı için. daha paylaşacağımız o kadar çok şey var ki onunla, bin yıl görmesem üzülmem.



sarp arbağ'a teşekkür ederim. ilk hatalarımı yaparken beni kolladığı, beni üzüp sonra kalbimi onardığı, beni müdüre karşı koruduğu, bana heyecan,korku ve üzüntüyü yaşatırken beni eğittiği için.



melis özgenç'e teşekkür ederim. en başta beni dövmediği, beni tanımayı seçtiği, önyargılarından çabuk kurtulduğu, benimle dostluk kurmaya çalışmak onun için çok zorken bile bunu başardığı, zamanla en yakınıma kadar geldiği, bakış açımı aşırı genişlettiği, en sevdiğim olduğu, boğaziçi'ne girdiği, bana hep en iyi örnek, en iyi model olduğu, beni asla yargılamadığı (belki arada yapmıştır ama unuttum), beni hep desteklediği, yeni şanslar vermenin önemini öğrettiği, ablam olduğu, mükemmel de olsa mütevazılığıyla beni kıskançıl krizlerine girmekten kurtardığı, hep özel kaldığı, hep saf hep pürüzsüz kaldığı, hayatta güzel şeylerin de sonsuz olabileceğine inandırdığı için. gecelerce uyumadan beni dineldiği, hep dinleyeceği için. abisi abim, annesi annem olduğu için. kuşadası olduğu için. destine olduğu için.



gül köksal'a teşekkür ederim. acılarımı paylaştığı, beni herkesten çok sevdiği ve düşündüğü, benim için ve benimle birlikte ağladığı, kendimi bir bok zannetmeme, şımarmama izin verdiği, herşeyini benimle paylaştığı, bazen beni kendinden bile çok düşündüğü, ben mutsuzken mutlu olamadığı, yaşından büyük yükler taşırken yanında olabilme lüksünü bana yaşattığı, beni üzen herkesten ve herşeyden nefret ettiği, çıldırdığımda beni sakinleştirdiği, bilmediğim dersleri bana çalıştırdığı, lise hayatımı zenginleştirdiği, yaz tatillerini benimle geçirdiği, evindeyken evimde hissetmemi sağladığı, onun olan her şeyin benim olduğuna inandırdığı, küstüğümüzde bile bana benden yakın olduğu, hep özlediği hep özlendiği hep sevdiği hep sevildiği, yokluğunda koskocaman bir boşluk bırakarak karnıma ağrılar sapladığı, kız kardeşi olmama izin verdiği, hep arkamı kolladığı için. hakkını ödeyemem, asla.



mert edizyürek'e teşekkür ederim. bana her tür duyguyu yaşattığı, bana can dediği, bana her sene erik getidiği, kalfestlerden önce benimle sarhoş olduğu, özel arkadaş tanımını lugatıma soktuğu, istediğim herşeyi yaptığı, beni çıldırtıp olgunlaşmama sebep olduğu, bana laf söyletmediği, bateri hevesimde beni desteklediği, şarkılarımızı topladığı, mezuniyette kavalyem olduğu, sırdaşlığın babasını yaptığı, kalbinde bana kocaman bir yer ayırdığı için.



asya diril'e teşekkür ederim. nazım'ı, niyazi amca'yı bana sevdirdiği, diyalektiği bana öğrettiği, 2007yi bana yaşattığı, çamlıkta benimle en özleyeceğimiz yerde olduğu, hayata farklı pencerelerden bakmamı sağladığı için.



mehveş ungan'a teşekkür ederim. farklı insanları sevmemi sağladığı, bilmediğim bir sürü şeyi öğrettiği, gözlerimi kamaştırdığı, garipliğine sevimlilik kattığı, farklı olmaktan utanmadığı ve utandırmadığı için. bir de egomu çok şişirirdi sağolsun, sürekli iltifat ederdi bana.



ılım orhan'a teşekkür ederim. insanlara bırak hemen, asla güvenmemem gerektiğini bana öğrettiği, beni arkadan bıçaklayıp o gerizekalı kız çocuğunun büyümesi gerektiği konusunda gözlerimi açtığı, yalanların ne kadar kolay söylenebileceğini gösterdiği, bana daha fazla zarar vermeden hayatımdan defolup gittiği için.



bahtışen yıldırım'a teşekkür ederim. anlayışı, sevecenliği, bize bakarken dolan gözleri, bizi herşeyin üstünde tuttuğu, çaktırmadan hep bize kıyak yaptığı, beni ve bizi anlamaya çalıştığı için. kesinlikle unutulmazsınız hocam, sizi anlatabilecek çok da fazla kelimem yok.



inci dündar uysal'a teşekkür ederim. tüm kaprislerimi çektiği, beni takımın yıldızı yaptığı, şımardığımda beni dövdüğü, erenköy'de de kadıköy'de de arkamı kolladığı, bir anne sevgisiyle bana yaklaştığı için.



kaan ergüç'e teşekkür ederim. beni bulduğu, büyüttüğü, sevdiği için. bana öğrettiği, kattığı, sevdirdiği her şey için. herşey olduğu için. gözyaşıma kıyamadığı, beni şişmanken beğendiği, tuhaf hallerime çeki düzen verdiği, ilişkilere bakış açımı değiştirdiği, yılbaşında bana mükemmel bir çuval hediye hazırladığı, yanımda olamadığı her an huzursuz olduğu, bensiz bir hayat planlamadığı, gülümsememi, hırçınlığımı, huysuzluğumu da sevdiği, ben istedim diye sigarayı bıraktığı, yapma dediğim şeyleri yapmadığı, kuzu olduğu, beni kuzusu yaptığı, ellerini ellerimden hiç ayırmadığı için. bana sevmeyi öğrettiği için. beni olduğum gibi sevdiği, değiştirmeye çalışmadığı için. ilklerin adamı olduğu için, duygusal yengecim, koruyucu meleğim, pis fenerlim, taçsız kralım olduğu için. bana yazdığı her kelime, bestelediği her şarkı, içinden çıkan her şiir, kapımda bulduğum her sürpriz için. onu ne kadar üzersem üzeyim bana kızmadığı için. özür dilerim. tertemiz kalbine çok zarar verdiğim için. umarım beni affeder.



burak yurdakul'a teşekkür ederim. kankalıkla sevgililik nasıl da eğlenceli oluyormuş, ayrıldıktan sonra çok yakın kalınabiliyormuş, anılar kimsenin canını yakmadan da birikebiliyormuş öğrettiği için. dünyanın en eğlenceli ve en yetenekli adamını bana kazandırdığı için.



ebru aksu'ya teşekkür ederim. bana düşünceli biri olmayı öğrettiği, saflığın temizliğin sembolü olduğu, içinde en ufak bir kötülük barındırmadığı, minik bebeğim olup ablalığı yaşattığı, üzüntümde hep yanımda olduğu, hep elimi tuttuğu, hep dinlediği, sırlara hep sadık kaldığı, sevgisini de kırgınlığını da üzgünlüğünü de her zaman hissettirdiği, asla saklamadığı için. dünyada ondan öte iyilik meleği olamaz dedirttiği ve benim meleğim olduğu için. çok, çok seviyorum onu.



ender molla'ya teşekkür ederim. götün teki olarak sinirlerimi güçlendirdiği, kankam olduğu, benim için kuşadasına geldiği, eğlencenin dibine de vurabilirken sessiz bir dinleyici, rahat bir omuz da olabildiği, liseden sonra benden kopmadığı, ona küstüğümde beni özlediği, kafasına vurmama ve ona küfretmeme hiç kızmadığı için.



seren bingül'e teşekkür ederim. lisenin ilk günü ilk arkadaşım, yıllarca yol arkadaşım, dostum olduğu, her sırrımı paylaştığı, yanında kendim gibi olabildiğim sayılı insanlardan olduğu, beni asla kıskanmadığı, ikiyüzlülük yapmadığı, yaptığı her hatayı itiraf edip, onlardan pişman olup kendini affettirdiği, ona yaptığım en büyük adiliği affettiği ve hatta sonradan benimle beraber güldüğü, suçlarıma ortak olduğu, kimseye anlatamadıklarımı dinlediği, hayatımın her adımını benimle attığı, beni bazen abladı gibi görerek ciddiye aldığı, gecelerce yanımda yattığı, ev arkadaşım olduğu, onsuz bir hayat düşünemediğim, birlikte büyüyebildiğimiz için. iki kelimeyi bir araya getiremezken bana harika bir yıllık yazısı yazdığı, güzel yüzünü fazla özletmediği, her dakka başımın belası olmayı kafaya koyduğu için. bir insan hayat boyu yanında olacaktır, bundan eminsindir, ona ne denir ki?



özge güller'e teşekkür ederim. ruhumun diğer yarısını kendinde taşıdığı, ben daha anlatmadan anladığı, gözlerim dolmadan ağlayacağımı anladığı, herkesin kızdığına kızmadığı, hep farklı düşünceler üretebildiği, bana geometriyi sevdirdiği, kendimi en yakın hissettiğim olduğu, yaptığı şeylerin arkasında olduğu, kendinden taviz vermediği, benden bir parça olduğu, benimle aynı olduğu, benden 2 gün sonra doğmasa ve bir kafa boyu kısa olmasa ikizim sanabileceğim, babama taptığı, kardeşimi kardeşi gördüğü, en pis şeyleri bile paylaştığı, dünyanın en kafa ruhu olduğu, beni konuşturarak yormadığı, hüznümü, sevincimi,başarımı paylaştığı, elite modelde gözleri gözlerimi bulduğu, bana her zaman güç verdiği, beni hiç bir zaman sıradan görmediği, bana hep güvendiği, beni hep anladığı için. beni hep mutlu ettiği için. daha çok şey için. yazamayacağım kadar çok şeye sahip olmamızı sağladığı için. ruh. ondan eşsizi mi vardır?



gökhan arslangiray'a teşekkür ederim. beni hep olduğum gibi sevdiği, hiç değiştirmeye çalışmadığı, zamanında sevgili-sırdaş oyununu benimle oynadığı, arka bahçeden depar atıp önüme çıktığı, bana mektuplar yazdığı, tam zamanında kalbimi kırarak beni rüyadan uyandırdığı, sonra hep dostum olduğu, ne zaman arasam balözü'ne koştuğu, soru sormadan beni anladığı, her ağladığımda gözyaşımı sildiği için.

dilara sofioğlu'na teşekkür ederim. yıllarını bana derdini anlatmaya ayırdığı için, yatağını benimle paylaştığı, ekürüm olduğu, bana aşırı benzerken aynı zamanda tam zıttım olduğu, benimle defalarca sarhoş olduğu, şarkı söylediği, kendimi yalnız hissetmeme hiç izin vermediği için. ondan iyi bir veletlik-çocukluk-gençkızlık arkadşı olamaz sanırım.

büşra sofioğlu'na teşekkür ederim. huysuz ablasının aksine hep sevimli olduğu, beni de kız kardeşi bellediği, ağlamaktan gözlerim şiştiğinde pamukları çaya batırıp gözlerime koyduğu, ben istedim diye uzun ve gür saçlarımı saatlerce ince ince ördüğü, kimseye anlatmadıklarını bana anlattığı, bana hep güvendiği, hep güven verdiği için.

olcay ve orhan türe'ye teşekkür ederim. orhan dedeye, bana o çok özlediğim dede sevgisini yaşattığı, beni torunu gibi sevdiği, yeniden hayatıma dede kavramını soktuğu, bana sımsıcak sarıldığı için çok teşekkür ederim. olcay anneanneye, her aradığımda telefonu kızım diye açtığı için, beni sevdiğini anlamam hiç zor olmadığı için, tatlı gülümsemesi, anneanne kokusu için, beni içten içe hep desteklediği, hep arkamda durduğu için teşekkür ederim. sizi tanıyabildiğim için çok şanslıyım.

rasim boran'a teşekkür ederim. yıllardır abim olduğu, izmirde beni karış karış gezdirdiği, ilk nargilemi içirdiği, yağmurda benimle koştuğu, beni hep sağ salim eve getirdiği, bana kendimi prenses gibi hissettirdiği, birinin gözünde özel olmanın ayrıcalığını yaşattığı, maçlarında herkese hava atmama neden olduğu, iğrenç esprileriyle beni hep güldürdüğü, bazen ağır olan şakalarımı bile kaldırdığı, yaptığım tüm çocukluklara rağmen beni sevmekten vazgeçmediği için.

azize tamer'e teşekkür ederim. ilk göz ağrısı olmanın mutluluğunu, rahatlığını yaşattığı, en sevdiği olduğumu bilmemi sağladığı, beni ayağında salladığı, kolu tutulsa da sırf bırakma dedim diye tüm gece boyunca elimi tuttuğu, ezberlediğim masalları bana sıkılmadan okuduğu, izmiri yuvam yaptığı, benimle kuşlara yem attığı, karnında yatmama, geceleri onu tekmelememe rağmen hep yanımda uyuduğu, bana annemi verdiği için. dünyanın en tatlı anneannesi olduğu, benimle hep gurur duyduğu, hep benimle güldüğü, beni havuzlara,hamamlara götürdüğü, bana kahve yapmayı öğrettiği, evinin her tarafına resimlerimi astığı için. bir insana ne kadar değer verilebilirse bana o kadar değer verdiği için. kalbimde sonsuza kadar sürecek bir sevgi oluşturduğu için.

cem bayramoğlu'na teşekkür ederim. var olduğu için. o olmasa, hiç birşey olmazdı.

recai bayramoğlu'na teşekkür ederim. gece gündüz bizim için çalıştığı, çoğu zaman hakettiğimden çok daha fazlasını bana verdiği, beni alnımdan öptüğü, bana aşkım dediği, hayatımı hayatı yaptığı, dünya güzeli mavi gözleri genlerimi etkilediği, tüm babalardan farklı olduğu, kızıyla gurur duyduğu, kızına güvendiği, yanlışlarımı hep affettiği, önüme pürüzsüz bir yol çizdiği, müthiş edebiyatıyla beni sık sık ağlattığı için. eve girdiğinde hep beni öptüğü için. hoşuna giden her maili bana attığı için. geceleri üstümü örttüğü için. kahkahasıyla içimi aydınlattığı için. yıllardır beni maçlara götürdüğü için. benim için herşeyi yapar diyebildiğim için. benim için herşeyi yaptığı için. ne sana laflarım yeter, ne teşekkürlerim. aklıma şuan gelmeyen milyon şey için teşekkür ederim baba.

dilek tamer'e teşekkür ederim. gidip o adama aşık olduğu için. daha kendisi çocukken, bana sahip olmayı istediği için. dilek bayramoğlu, annem olduğu için. bana bakmak için işi bıraktığı, kardeşim olduğunda beni ihmal etmediği, gözlerim dolmadan ağlamaya başladığı, ellerimi sımsıkı tuttuğu, hayatının bir saniyesinde bile bizden başka birşey düşünmediği, en sevdiğim yemekleri yaptığı, bana bir insanın alabileceği en mükemmel hediyeyi verdiği, beni anlamasa bile anlamaya çalıştığı, kavga ettikten sonra gelip boynuma sarıldığı, herşeyi bana öğrettiği, hayatta ayakta durmamı sağladığı, beni ben yapan herşey olduğu, ileride dönüşmekten gurur duyacağım kadın olduğu için. onu sayfalarca anlatsam yetmeyeceğinden, teşekkür edeceğim şeyler bitmeyeceğinden, böyle kalsın. annem, teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylemeden edemicem..