2 Aralık 2009 Çarşamba

ay büyürken uyuyamam

necati cumalı'nın bu eserini ne okudum, ne detaylı bilirim ama her ay mutlaka -tamam öğrendiğimden beri- aklıma gelir çünkü hakikaten, söylediğim her arkadaşımın bana iğrenç klişe kurt adam esprisi yapmasına sebep olan şu dolunayda uyuyamama tuhaflığına sahibim ve geçen yıl korkunç öss zamanlarında herşeyi sınava bağladığımız, günlük hayattan kopup test sistemine göre yaşadığımız günler bende böyle bir alışkanlığa sebep oldu: penceremden dolunayı gördüğüm an 'ay büyürken uyuyamam' geliyor aklıma. ilk bunları edebiyat için ezberlemeye çalıştığımızdan hoşuma gitti ama şimdi bir sene geçmiş hala obsesif gibi bu eser adını söyleyince bir irkilmiyor da değilim. işin gerçeği belki batıl inanç belki saçma bir tesadüf ama uyku konusunda kesinlikle sorun yaşamayan, berbat ötesi korkunç bir gün geçirmemişse bebekler gibi uyumasının garantili olduğu ben, bir şekilde neredeyse saatlerimi uyumaya çalışarak ve yatakta huzursuzca dönüp durarak geçiriyorum, ve her seferinde perdemi aralamamla karşıma çıkıyor, bir düşman gibi. dolunay! nefret etsem, banal bulsam da o iğrenç kurt adam mısın esprisine maruz kalmam yerinde aslında. yani ne demek kardeşim dolunayda uyuyamamak? ama ne yapayım yani ilginç bir şekilde her nerede olursa olsun bir yolunu bulup penceremden bana görünmeyi başaran dolunay ne zaman oralarda olsa ben uyku problemi yaşıyorum. evet bu gece de onlardan biri. gördüm katil dolunayı ve uykusuzluk damarlarımı zorlamaya başladı bile. sinirleniyorum. hem de baya sinirleniyorum zaten oldukça hassas ve agresif bir dönemim geldi, şuan benimle konuşabilecek olsa dolunayla sağlam bir kavgaya girişirdim. ne istiyorsun benim uykumdan? derdin ne senin? bu dünya kendi ekseni etrafında ayrıca güneşin de etrafında sağlam bir yörüngede dönmüyor mu? gözüme girmeyeceğin bir yerlerde duramaz mısın? ne olur izin versem de uyusan yani ne var ben uyanık olunca bundan zevk mi alıyorsun? tarzı agresif ama doğruluk ve merak payı yüksek sorularımla rahatsız ederdim onu. şimdi bir de kafama takılması eksikti. bazen varlığını unuttuğum oluyor. uyuyamıyorum ve nedenini çözemeden geçen saatler sonucu yorgun düşüp uyuyakalıyorum. ertesi gün çakma dolunayı görünce hmmmm dün geceki sorun off tabi ya diye kendime salak muamelesi yapmama sebep olsa da o farkında olmayışım çok da rahatlatıcı oluyor benim için. evet keşke bu gece de farkında olmadan uyuyamasaydım. mesela başka şeyler var zaten bugün taktığım ve muhtemelen yastığa kafam düştüğünde rahat rahat uyumamı engelliceklerdi bir de dolunaya ihtiyacım yoktu ama şimdi önyargım tavan yapmış durumda ve kendimi engelleyemiyorum. her neyse, necati cumalı keşke ay ne olursa olsun uyurum falan diye bir eser yazsaydın da öss zamanı onunla kafayı yeseydim, şimdi belki kendime ters psikoloji falan yapar bak adam bilmiş derdim bir çare bulurdum ama sen de hiç yardımcı olmuyorsun. uyuyamıyorum. belki bir iki votka götürürsem hızlı hızlı, sızarım ama o zaman da baş ağrısından sağlıklı bir uyku çekemem. takıntılarımızdan kurtulmamız lazım tuhaf kız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylemeden edemicem..