16 Aralık 2009 Çarşamba

oktoberfest

tamam, bu yazının oktoberfestle hiç bir alakası yok aslında, direk olarak yani. gecenin bu saatinde zaten neden oktoberfestle ilgili herhangi bişey yazıym ama şöyle bir durum var ki bazen içine atmak çok da sağlıklı olmuyor. bir gün, iki gün, belki bir hafta.. kendimi susturmayı çok başardım ben. kafamda hastalıklı bir şekilde sıralanan düşüncelere, göğsümü sıkan üzüntülere karşı koymayı da başardım sayılır mütevazılık etmeyeyim ama işte insanız, direncimiz bir yerde kırılabiliyor. günlerdir içime akıtmak zorunda kaldıklarım bugün alakasız bir dizide alakasız bir karakterin oktoberfest hayalini sadece bir kelimeyle bildirmesi üzerine çılgın bir şekilde dışarı akmaya başladılar. aslında çıldırıyorum sandım çünkü kendimi tutma konusunda tam iyileştiğimi sanırken böyle çaresiz savunmasız kalmış olmak biraz fazla canımı sıktı. ne var ki yani kızcağız oktoberfest demişse? ne olur en fazla yani gittin mi sanki hayret bişey dmi. ama değil işte. bir kere hayalini paylaştıysan o yer ediyor öyle ya da böyle. etmiş. farkında değildim sanırım ama düşündüğümden fazla yer etmiş ki gardım düştü bir kelimeyle işte. ve yuttuklarımı kusmak zorunda kaldım. tabii ki mecaz anlamda -ahh gerçekten kustuğumu düşünemem- ama içime atsam mı atmasam mı ikileminde sıkışmışken bu 'içine at' tarafım için tatsız bir yenilgiyle sonuçlanan round oldu. kaybettik kızım, hadi bari bir iki kelime yazsınlar diye izin verdi galip tarafa, ve işte şimdi o kelimeler ortaya dökülüyor. keşkelerden bir demet, aptallıklarla süslü bir ruh hali, amaan hadi ama bu kadar da komik olma bak hava ne güzel camını açtığında burnunun ucunu donduran soğuk seni hissizleştirdiğinde mutlu olmuyor musun mesela ya da rüzgar suratına çarptığında mutlu anlarından biri gözünde canlanmıyor mu? babası ölmekte olan bir dostu teselli etmedin mi bugün, onun acısını paylaşıp, onun kalbini onarmak için uğraşmadın mı? iyi şeyler yapmış olmanın rahatlığı var bugün içimde, biraz da umut o dostluklar adına ama o kadar. güvensizlik her ruh halimin başını çekiyor ve lanet olsun izlediğim diziye, lanet olsun oktoberfest hayalini kurmuş 22 yaşındaki güzel kıza. bence bana bunu hatırlatmaya hakkın yoktu, ne güzel idare ediyordum işte, ne oldu şimdi benim direncimi yıkınca? çook uzakta bir kız bir kaç dakika ağlayınca ya da sigara dumanıyla göğsündeki sancıyı dindirmeye çalışınca mutlu mu oluyorsun sanki? oktoberfestin batsın, sana onu öğreten de batsın. hepiniz batın hatta

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

söylemeden edemicem..