23 Mart 2011 Çarşamba

zaman geçtikçe

bıktım aslında zaman geçtikçe her şey nasıl da değişiyor klişesinden. büyük bıktım.
ama düşünmeden de duramıyorum.

canım ciğerim zaman geçtikçe yabancıya dönüşüyor.
umrumda olmayan zaman geçtikçe hayatımın merkezine oturuyor.
önemsizler önemli, en önemliler önemsiz oluyor.
kayıtsız kalamıyorum zaman geçtikçe.
zaman geçtikçe alışacağıma, özlüyorum ben.
hiç durmadan özlüyorum.
birini özlüyorum, bir yeri özlüyorum, bir başkasını özlüyorum, bir zamanı özlüyorum, bir başkasını daha özlüyorum, bir ruh hali özlüyorum, bir başkasını özlüyorum, bir boşluğu özlüyorum sonra yine onu özlüyorum.
zaman geçtikçe farkediyorum, farkettikçe zaman daha hızlı geçiyor.

saçlarım uzuyor, görmüyor.
ders çalışıyorum, görmüyor.

zaman geçiyor, ben bambaşka oluyorum.

yine bir başkası, gözünün önündekini görmüyor.
özlüyorsun görmüyor.
üzülüyorsun görmüyor.
düşünmemeye çalışıyorsun görmüyor.

zaman geçiyor, sen değişemiyorsun.


zaman geçiyor, ama bir yavaş bir hızlı. kış bitmek bilmiyor, sıcak günler hemen geçiyor.
lanet olası mart bitmiyor, haziran bir türlü gelmiyor.
zaman geçiyor ama sen geçmiyorsun, geçemiyorsun. kaybolduğun her seste yeni bir ümit doğsa da, farketmiyorsun. ses ne ki diyorsun, aslında ne değil ki ses.

gözün gördüğünden de iyi görür kulak aslında. yüzünü unutabilirsin, sesini asla. zaman geçiyor, yüzler değişiyor, sesler hiç değişmiyor.


farkettim de, pek köklü değişemiyorum aslında. eskiden de öylesine yazasım geldiğinde açar anlamsız ve bağlantısız cümleleri birbiri ardına sıralardım, sanki benden başkası okusa anlayabilecekmiş gibi. ama ben anlama ihtimallerini seviyorum, anlamasını istediğim biri olsun ya da olmasın, anlayabilir belki beklentisi ayakta tutmaya yetiyor beni. yine neyi neye bağladığımı bilmiyorum. son zamanlarda çok özlediğimi biliyorum. birden fazla kişiyi, birden fazla yönden özlüyorum. bir kez görsem sarsılacağım insanlar var, var. görüp sarsıldığım da var.
özlemeken geberdiğim de var, kilometrelerce uzakta. çok zaman geçtiği için ayrı, yanımdayken bile özlediğim de var. aradan geçen vakti telafi edercesine sarılıp bırakmayasım.

havalar düzelmiyor, oysa ben bahar moduna girmiştim bile. yazık, mart'ı biraz sevebilmek isterdim. mart benim için karanlığı ifade etmeye devam ediyor, ettiği yere kadar.

zaman geçiyor, mart bitmiyor.

2 yorum:

  1. sizinle bi terapiye girmemiz lazım:) en acilinden ne zamana randevu istersiniz;))

    YanıtlaSil
  2. benim terapim belli de, randevum biraz ileri tarihe. haziran gelsin, dünyanın en mutlu insanı olacağım mesela

    YanıtlaSil

söylemeden edemicem..