her zaman değil, bazen sadece.
odamı topladığımda mesela, dağılmasın istiyorum bir süre. sadece bir süre.
ya da basıp gittiğimde yıllar sonra bile geri dönsem yerli yerinde bulmak istiyorum tüm eşyalarımı.
aynı şey değil.
her vurduğumda kırılmasın istiyorum .
çektiğimde kopmasın tüm bağlar.
bitmesin diye her an dua ettiğim şeyler, bitmesin bir kere de.
ya da bitmesi için gözlerimi kapatıp beklediğimde, bitiversin bir seferde.
özlediğimde yanımda bitiversin özlediğim, sıkıldığımda yok olsun.
ama öyle gel dedim gelecek, git dedim gidecek şeklinde değil, kendi iradesiyle.
bir kere değişime uğrasın sapmaya çalıştığım çizgim. kendiliğinden atsın beni yolun dışına.
değişimden kaçtığım kadar içinde olayım hatta, girdap gibi.
ben konudan konuya atlayayım, ama ana fikir değişmesin hikayemde. kalsın durduğu yerde, öyle kalsın.
ben mantığını çözdüğüm an değişsin mesela işler, anlamlandıramayayım. basit olmasın hep bu kadar, zorlasın beni, yorsun.
gidenler geri dönmesin, kalanlar gitmesin. ben kovduğumda gitmesin. ben çağırdığımda da gelmesin. 'kovmayayım' ya da 'çağırmayayım' değil. ben yapayım, onlar uymasın bana.
kırdığım parçaları yapıştırdığımda izi kalmasın bir kere de.
ya da kırılan parçalarımı eksiksiz birleştirme şansım olsun.
*dünyaya bir kez daha gelirsem, ikizler olmayayım. bu dengesiz ruh halleri beni öldürüyor.